Fiziksel Gelişim:
Bu dönemde çocuğunuzun fiziksel yeteneklerini ve kapasitesini zorlamaya çalıştığını farkedersiniz. Örneğin yürümeye başladıysa bununla yetinmeyecek, yürürken ağır birşeyler taşımaya ya da yüksek biryerlere tırmanmaya çalışacaktır. Bunlarda başarılı olamayınca hayalkırıklığı yaşaması ve ağlaması normaldir. 17 aylık çocukların %90’ından fazlası yürümenin yanısıra, yerdeki bir nesneye uzanmak için durup eğilme ya da birkaç dakika yere eğilip o nesneyle oynadıktan sonra kalkıp yoluna devam etme gibi hareketler yapabilirler.
Tırmanmak bu dönemde çocuklara son derece heyecan verici bir macera olarak görünür. 17 aylık çocuğunuz sizinle birlikte merdiven çıkarken muhtemelen kucağınızda olmak yerine elinizi tutarak merdivenleri kendi başına çıkmak isteyecektir. Ayrıca evdeki sandalye ve koltuklara tırmanma denemeleri yapacaktır. Evinizde bebeğinizin güvenliği için gerekli önlemleri aldığınız ve onu dikkatle gözetim altında tuttuğunuz müddetçe bu tür tırmanma denemelerini engellemeyin, bunlar bebeğiniz için iyi birer egzersiz olabilir.
Altuğ’unun da bu aralar çok sevdiği şeyler , tırmanmak ve merdiven çıkmak. Elimden tutarak merdivenleri öyle güzel çıkıyor ki…Parka gittiğimizde de kayakların merdivenine çıkıp, babasının yardımıyla kaymayı çok seviyor. Serbest bıraksak, kendi kendine tırmanacak.. bazen ikişer ikişer merdivenleri tırmanıyor:))))
Çocuğunuz 17 aylıkken hala yürümüyorsa doktorunuza danışmakta fayda vardır. Bazı bebekler o kadar iyi emekler ki, ayağa kalkıp yürümek için ihtiyaç ya da istek duymayabilirler; kimi bebekler ise düşmekten korktuğu ya da kendine yeterince güvenemediği için yürüme denemelerine karşı isteksiz olabilirler. Daha ciddi bir gelişim problemi de sözkonusu olabilir, bu sebeple size en doğru çözüm yolunu doktorunuz gösterecektir.
Bu dönemde çocuğunuz etrafındaki yeni objelere büyük bir keşfetme merakı içinde yaklaşır. Etrafında bulduğu eşyalara dokunur, onları kavrayıp yakından inceler, ağzına götürüp tadına bakmaya çalışır ya da yere fırlatıp tekrar eline alır. El ve parmaklarını kullanmada gittikçe beceri kazandığını farkedersiniz. Ona kitap okuduğunuzda sizinle birlikte sayfaları çevirmeye başlayacaktır. Eline bir boya kalemi verdiğinizde bununla boyama yapacağının bilincinde olabilir ancak eline geçirdiği herşeyi ya da heryeri boyamaya çalışacağından dikkatli olmanızda fayda vardır.
Tuvalet Eğitimi için Uygun Zaman Geldi mi?
Çoğu uzman 18. ayın tuvalet eğitimine başlamak için erken bir zaman olduğunu belirtmektedir; ancak kimi görüşler de bu eğitim için uygun zamanın geldiği doğrultusundadır. Tabii ki kendisi için en uygun zamanı belirleyecek olan çocuğunuzdur, bu sebeple çocuğunuzda tuvalet eğitimine başlayabileceğinizi gösteren sinyalleri takip edin.
Eğer çocuğunuzun eğitime hazır olduğunu düşünüyorsanız, uygulayacağınız bazı yöntemlerle bu eğitimi kolaylaştırabilirsiniz. Bu dönemde çocuklar taklit yoluyla öğrenirler, bu yüzden çocuğunuzun sizin banyoda nasıl davrandığınızı izleyerek taklit etmeye çalışması muhtemeldir. Bu, ona tuvalet eğitimi vermek için iyi bir fırsat olabilir. Ona, tuvalete ya da lazımlığa nasıl oturması gerektiğini gösterebilirsiniz. Eğitim sırasında sevdiği oyuncak hayvanlarını kullanmak da faydalı olabilir. Ancak acele etmenize gerek olmadığını unutmayın; çocuğunuzun tuvalet alışkanlığını kazanması için bir yıl daha geçmesi gerekebilir.
Algısal ve Sosyal Gelişim:
Bu dönemde çocuğunuz etrafında gördüğü insanlara el sallar, gülümser, çeşitli interaktif oyunlar oynamayı sever ve basit emir cümlelerini anlayıp uygulayabilir. Bu üç aylık dönemin sonlarına doğru konuşması, mimikleri ve iletişim kurmaya yönelik çeşitli hareketleri daha anlaşılır hale gelir. Hayvan seslerini de taklit edebilir. “Hayır” kelimesini bu dönemde çocuğunuzdan sıklıkla duyacaksınız. Bu dönemin sonlarında 6-10 kelime kadar söyleyebilir, bazen iki kelimelik cümleler kurabilir.
Altuğ, artık bebk değil, çocuk olduğunu bize belli ediyor. Çok güzel tepkileri var. Konuşma konusunda biraz gerideyiz, sanırım. Çünkü anne, su yerine bii, baba dan başka bir kelime söylemiyor. Ben ve bbabsı onunla bol bol konuşuyoruz. Oyunlar oynamaya , kitap okumaya çalışıyoruz. Ama evde ona bakan teyzesi çok sessiz .. Her halde o da Altuğ’unun konuşmasını etkiliyor. Ama istediği herşeyi anlatabiliyor. İstediğini bizim elimizden tutup oraya getiriyor, sonra da parmağıyla gösteriyor. O kadar tatlı ki:)))
İstemediği bir şey olunda önce kafayı sallıyor, baktı olmuyor, kendini yere atabiliyor. O nedenle olabildiğince onunla inatlaşmamaya çalışıyoruz. Dikkatini başka yere çevirmeye çalışarak, o ortamadan uzaklaştırıyoruz..
Bu yaştaki çocuklar için çeşitli denemelerinde başarı kazanmak çok önemlidir.
Altuğ özellikle babasının ayakkabılarını ayayğına takıp, yürümeyi o kadar çok seviyor ki:))
Kişilik Farkları:
1. “Kolay” çocuklar olarak tabir edilen ilk grup uyumlu; yemek ve uyku düzenleri açısından problemsiz; etraflarındaki yenİ insanlar ve durumlara kolay adapte olabilen çocuklardır. Sanırım Altuğ bu grupta. Genel de sakin ve hareketli . Bebekliğinden beri yeme ve uyku da rutinleri var. Eğer ağlıyorsa, ortada gerçekten bir sorun vardır. Sadece çok hareketli..
2. İkinci gruptaki çocukların yeni durumlara ve insanlara uyum sağlamaları biraz zaman alabilmekte; yemek ve uyku düzenlerinde bazen sorunlar görülmekte; bu çocuklar kimi zaman etraflarına karşı olumsuz davranışlar sergileyebilmektedir.
3. Uzmanlar, “Zor” çocuklar olarak nitelenen üçüncü gruba her 10 bebekten 1’inin dahil olduğunu belitrmektedir. Bu çocukların yemek ve uyku alışkanlıkları oldukça problemli ve düzensizdir; sık ve yüksek sesle ağlarlar ve etraflarındaki yenilik ve değişimleri kolay kabullenemezler.
Çocuğunuzu büyütürken bu tarz kişilik farklılıklarının olabileceğini gözönünde bulundurun ve çocuğunuzu, yaşıtlarıyla kıyaslayıp gereksiz endişelere kapılmayın. Çocuğunuzun kişilk özelliklerini iyice anlamanız, onu yetiştirirken sizin için faydalı olacaktır.
Huysuzluk Nöbetleri:
Bu dönemlerde çocuğunuz, istediği birşeyi yapmadığınızda ya da istemediği birşeyi yapmak zorunda kalınca, kimi zaman ise ortada görünür hiçbir sebep yokken huysuzluk ve ağlama nöbetlerine tutulabilir. Bu nöbetler özellikle diğer insanlarla birarada bulunduğunuz mekanlarda sizin için zor ve yıpratıcı olabilir. Örneğin kalabalık bir markette, kasada ödeme için kuyruk beklerken çocuğunuz aniden bir ağlama krizine tutulabilir, kucağınızda hiddetle tepinmeye başlar. Sebep beklemekten sıkılması ya da elindeki kurabiyenin tadnı beğenmemesi olabilir. Bu nöbetlerin oluşma sebepleri tam olarak açıklanamamakla birlikte, kimilerine göre bu bebeklikle çocukluk arasında yaşanması olağan bir geçiş dönemi, kimilerine göre ise küçük çocuklar için çözemedikleri ya da anlayamadıkları durumlar karşısında bir rahatlama, stresi dışa vurma yöntemidir. Bu nöbetlerin çocuk açken, yorgunken ya da aşırı uyarılmış durumdayken daha sık meydana geldiği belirlenmiştir. Ancak sebep her ne olursa olsun, çocuğunuzu büyütürken bu tip huysuzluk nöbetleriyle karşılaşmanız kaçınılmazdır. Bu nöbetlerle daha kolay başa çıkabilmeniz için aşağıdaki yöntemler faydalı olabilir;
• Çocuğunuzun huysuzluk nöbetlerini inceleyip analiz etmeye çalışın. Hangi durumlarda daha sık bu nöbetleri yaşıyor belirleyip onu bu durumlardan uzak tutmaya çalışabilirsiniz.
• Çocuğunuzla ortaklaşa yaptığınız bir aktiviteyi sonlandırırken bunu aniden değil, alıştıra alıştıra yapın. Çocuklar genellikle ani değişikliklerden hoşlanmaz ve bunlara karşı olumsuz tepkiler verirler.
• Eğer çocuğunuzun bir ağlama nöbetine kapılmasıyla sonlanacak bir aktivite ya da oyun içinde olduğunu hissederseniz, bunu bir an önce sonlandırıp çocuğunuzun dikkatini başka bir yöne kaydırın.
• Huysuzluk nöbetleri kalabalık içindeyken daha kötü bir hal alır. Bu sebeple çocuğunuzun huysuzlaşmaya başladığını hissettiğinizde onu sakin ve kalabalıktan uzak bir mekana getirip, rahatlaması ve sakinleşmesi için ona zaman tanıyın.
• Bu nöbetler esnasında soğukkanlı ve sabırlı olun. Sizin de sinirlenip bağırmanız sadece durumu daha da kötüleştirecektir.
Altuğ sadece istemeden birşey yaptırıldığında ya da alışveriş yaparken o istemeden oradan çıkarsak, kıyamet kopabiliyor.. O dönemde bazen sakin olabilmeyi beceremezsem de , bu konuya dikkat etmeye çalışıyorum..Şimdilik çok büyük sıkıntımız yok..
Aşılar:
18. ayda bebeğinizin 5li karma aşısının (Difteri, Tetanoz, Boğmaca, Çocuk felci ve Menenjit aşısı) tekrar dozunun ve Hepatit A aşısının 2. dozunun uygulanması gerekmektedir.
Bebeğinizin gecikmiş aşıları varsa hala tamamlayabilirsiniz.
Anneye Not:
Bu aylarda kendinize zaman ayırmayı da ihmal etmeyin. Stresten uzaklaşmak ve rahatlamak için düzenli olarak hoşlandığınız aktivitelerde bulunun. Doktorunuzla görüşüp kendinize uygun bir egzersiz programı oluşturabilir; hergün 1-2 saatinizi müzik eşliğinde egzersiz yapmaya ayırabilirsiniz. Ayrıca bu dönemde bebeğiniz sizi taklit etme konusunda oldukça hevesli olacağından, kendinize çok eğlenceli bir egzersiz partneri bulmuş olursunuz!
Yukarıdaki tavsiye çok güzel. Ben B-Fit!’e kayıt oldum. Hoş şu aralar iş yoğunluğundan tam gidemesem de , spor yapmak insanı gerçekten çok rahatlatıyor..Ben ne kadar rahat ve huzurlu olursam, Altuğ ile daha güzel bir vakit geçiriyorum. Çünkü Oğluşum çok tatlı…